Şeytan Üçgeni

 

Bugünü anlaya bilmek için dünün çok iyi bilinmesi gerektiği herkesin malumu. Yaşamakta olduğumuz süreç önümüze konulan tuzaklara takılmamamız için çok daha dikkatli analiz yapacağımız kritik bir dönem. Ülkenin ve milletin geleceği ve de selameti için sağduyulu ve sorumluluk bilinci içerisinde hareket etmemiz gerekmektedir.  Zaman, üç yüz yıldır ülkenin kötü giden talihini kökten değişip ileri doğru büyük bir atılım gerçekleştireceği yada akan kanın, göz yaşının ve de acının yanına yenilerini eklenerek devam edeceği zamandır. Dönüm noktasında dönüşümün vizesi sizin bizim hepimizin elinde. 

Bugün Silivri de 350 kadar sanık 150 kadar tutuklu Ergenekon terör örgütünün üyesi olmaları iddiası ile yargılanmaktadırlar. Yargılananlar demokrasiye, halkın hür iradesine yani seçilmiş sivil iradeye Ay Işığı, Yakamoz, Balyoz, Eldiven, Kafes gibi adını bildiğimiz ve bilmediğimiz birçok darbe hazırlıkları içerisinde bulunmuşlardır. Ülkeyi darbe ortamına hazırlayabilmek için birçok kanlı eylemi gerçekleştirmişler ve gerçekleştirmek için daha nicelerinin planlamışlar. Ülkenin cumhurbaşkanından, başbakanına kadar birçok suikast eylemleri gerçekleştirmişler. Karşımız da 17 bin 500 faili meçhul cinayeti planlayan ve azmettiren korkunç bir terör örgütü var.

Öyle bir ülke düşününki o ülkenin başbakanı kendi ülkesinde ABD izni ile kurulmuş olan özel harp dairesinin varlığından ancak 22 yıl sonra haberdar oluyor. Ülkenin Başbakanın özel harp dairesinin varlığından haberdar olmasına sebep olan olay ise şöyle gelişiyor. 1952 yılında kurulmuş olan özel harp dairesinin tüm giderleri ABD tarafından karşılanmaktaydı. Ancak Kıbrıs barış harekâtı ABD’ne rağmen gerçekleştiği için ABD Türkiye ye ambargo uygulamıştır. Bunun neticesinde özel harp dairesinin giderleri karşılanamamış dönemin Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar özel harp dairesinin giderlerinin karşılanması için konuyu başbakana taşımıştır. Bu vesile ile Başbakan Bülent Ecevit özel harp dairesinin varlığından haberdar olmuştur. Başbakan Bülent Ecevit Özel harp dairesinin ödeneğinin başbakanlığın örtülü ödeneğinin bütçesinden daha fazla olduğunu ise yine o görüşmede öğrenmiştir.

1970 li yılların ortalarında artan terör eylemlerini araştıran savcı Doğan Öz terör eylemlerinin arkasında özel harp dairesinin olduğunu hazırlamış olduğu iddia name ile ortaya koymuştur. Ancak savcı doğan öz 1978 yılında menfur bir suikast sonucu öldürülmüştür. Suikasti gerçekleştiren İbrahim çiftçi adlı şahıs görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda teşhis edilmiş ve yakalanmıştır. Tetikçi İbrahim çiftçi Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Askerî Mahkemesi’ tarafından dört kez idam cezasına çarptırılmış olmasına rağmen Askerî Yargıtay idam kararlarını bozarak dosyayı geri göndermiştir. Mahkeme tekrar idam kararında ısrar edince, Askerî Yargıtay Daireler Kurulu, bu kez dosyayı esastan bozarak  İbrahim Çiftçi’nin beraatının gerektiğine karar vermiştir.

Bundan neden bahsediyorum; İbrahim çiftçi gibi bir tetikçi her şeye rağmen azmettiricileri tarafından sonuna kadar korunup kollandığına göre bugüne kadar kanlı eylemleri gerçekleştiren terör örgütünün tetikçilerin korunacağı ve Adaletin elinin Ergenekon terör örgütüne uzanamayacağı hakkında kamuoyunda geniş bir kanaat hakimdir.

Eski Cumhur Başkanımız sayın Süleyman Demirel’e ülkeyi 12 Eylüle getiren süreç sorulduğun da Sayın Demirel çok manidar bir ifade kullanmıştır. “ülkenin her yerinde sıkı yönetim olduğu halde 11 eylül  gecesine kadar akan kan 12 eylül sabahı nasıl durmuştur.” Bu soru 12 eylülü gerçekleştirenlerin sürecin hazırlanmasında da etkili olduklarını çok açık bir şekilde ifadesidir. 

 

Bu kişiler hep bir takım güçler tarafından korunup kollanmıştır. Türkiye’de ilk defa terör örgütü yapılanmasının tasfiyesi için ciddi bir mücadele verilmektedir. Başarılması halinde milletimiz adına yeni bir dönemin başlayacağı muhakkaktır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Alparslan Arslan 17 Mayıs 2006 da Danıştay saldırısını gerçekleştiren kişi. Aynı zamanda da Cumhuriyet gazetesine bomba atan kişidir. Arkasındaki güç kim?

2005 yılında gerçekleşen Şemdinli olaylarının soruşturmasını yürüten Ferhat Sarıkaya Ergenekon yapılanmasının bağlantılarını ortaya koyduğu için hakimler ve savcılar yüksek kurulu tarafından 20 nisan 2006 da meslekten men edilmiştir.

Ferhat sarıkaya’nın başına gelenler iddianameyi kabul etmek sureti ile yargılamayı yapacak olan ağır ceza mahkemesi üyeleri de HSYK tarafından başka yerlere sürgün edilmişlerdir.

Yeni anayasa paketi 12 Eylül günü itibari ile halk oyuna sunulacaktır. Yukarıda ifade ettiğim gibi dönüm noktasında dönüşümün vizesi yüce milletimizin elindedir. Son sözü millet söyleyecektir. Milletimiz vereceği kararın ülkemiz adına hayırlı olmasını dileyerek sözlerime son veriyorum…

 

  • PAYLAŞ :